Enerji devi Bereket Enerji, elektrikli otomobil sektörüne giriyor
27 Aralık 2011Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli otomobil çağrısı üzerine birçok işadamı üretilip üretilemeyeceğini tartışırken sahaya, 13 hidroelektrik santralıyla 150 MW güce ulaşan Bereket Enerji de girdi. Firma sadece yerli değil, elektrikli otomobil üretmek için ar-ge çalışmalarına başladı.
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği ile işbirliği yaparak projeye başlayan şirket, çalışmalarını şimdilik Bereket Enerji grubu içinde sürdürüyor. Proje belli bir aşamaya geldikten sonra grup içinde elektrikli otomobil için ayrı bir şirket kurulacak.
Bereket Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı, Türkiye’nin benzinli motorların yapıldığı dönemde bu teknolojiyi çeşitli sebeplerle kaçırdığını ancak elektrikli otomobil teknolojisini kaçırmaması gerektiğini söylüyor. Bu konuda üstlerine düşen vazife neyse yapacaklarını belirten Saldanlı, “Bunu yaparsak, Başbakan’ın işaret ettiği hedefi gerçekleştirmiş oluruz. Hem elektrikli hem yerlisini yapacağız. Bunu sadece bir hobi olarak yapabildiğimizi göstermek için, bir prototip olarak değil, günlük hayata getirmek ve şu andaki bir otomobilin konforuna sahip şekilde yapmayı planlıyoruz.” diye konuşuyor.
Elektrikli araçlar konusunda ar-ge çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Saldanlı, gelecek yıllarda elektrikli araçların görüleceğini belirterek, “Dünyada elektrik üretimi gittikçe artıyor. 1973 senesinde elektrik tüketimi, global enerji tüketiminin yüzde 10’u kadarken 2003 senesinde global elektrik tüketimi ikiye katlanmış, bunda elektrik tüketiminin payı yüzde 20’ye çıkmıştır. Hesaplamalara göre 2035 senesinde bu bir daha katlanacak. Elektriğin global tüketimde oranı yüzde 40’a çıktı. Kömür veya başka enerjilerle çalışan makineler, elektrikliye dönüşüyor. Bu, elektrik enerjisinin sessiz ve çevreyle uyumlu verimli olmasından kaynaklanıyor.” diyor.
Ceyhan Saldanlı, yapılacak elektrikli otomobilin motorlarını Türkiye’de üretebilecek kapasiteye sahip olunduğunu, İstanbul, Kayseri ve İzmir’de motorlar üretildiğini söylüyor. Artık elektrik depolayabilen lityum bataryalar bulunduğunu vurgulayarak, “Bütçe belirleme aşamasındayız. PAÜ’den, otomobilin yapılması için ne kadar para gerektiğini sorduk. Biz ar-ge çalışmaları için grup olarak 5 milyon dolar harcıyoruz. Bunu AB kaynakları, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile diğer şirketler vasıtasıyla 100 milyon dolara çıkarabiliriz. Pilot çalışmamız var, belli bir noktaya gelmesini bekliyoruz. Üniversitelerde bu konuda bilgi vermek isteyen her hocaya da kapımız açık.” şeklinde konuşuyor.
Bir elektrikli motorun verimliliği yüzde 95’ken benzinli motorun yüzde 22 olduğuna dikkat çeken Saldanlı, şunları kaydediyor: “Bu nedenle ulaşım araçlarında da elektriğin kullanılması kaçınılmaz. Fosil yakıtların daha az kullanılması, çevrenin daha az kirletilmesi açısından önemli. Elektrik depo edilemez diye düşünülüyordu ancak batarya teknolojisindeki yeni gelişmeler, depolama kapasitesini arttırdı. Bununla beraber elektriğin ulaşımda da kullanılması gündeme geldi.”
Türkiye’nin, kendi kaynaklarını değerlendirmeden gelişme imkânı olmadığını söyleyen Saldanlı, “Bundan daha önemlisi, insan kaynağı var. Beyin kapasitesini kullanmak önemli. Dışarıda üretilen şeyleri hazır alarak bir yere varamayacağımız belli. Üniversitelerle işbirliği yaparak, bu işin uzmanlarıyla görüşerek, mühendislerimizi kullanarak elektrikli araçların gelişime ayak uydurmamız gerekiyor. PAÜ’deki öğretim üyelerinin de bu konuda çalışma yaptığını duyduğumuzda, işbirliğinin faydalar getireceğine inandık.” ifadelerini kullanıyor.
(CİHAN)