CEO’lar otomotivi masaya yatırdı ana konu yeni teşvik paketi oldu
30 Nisan 2012OYDER’in düzenlediği ‘Made in Turkey’ panelinde otomotivin üst düzey yöneticileri sektörü masaya yatırdı. Hurda indirimi, vergiler ve yeni teşvik sistemi ana konu olurken, Türk malı otomobilin önünü açması beklenen yeni teşvik paketi genel hatlarıyla olumlu bulunup, büyük hedefler içinse ‘yetersiz’ olarak değerlendirildi
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) düzenlediği ”Made in Turkey” panelinde CEO’lar sektörü masaya yatırdı. Türk otomotiv sektörünün avantajlı yönlerini, yapılması gerekenleri ve pazardaki tehlikelerin tartışıldığı toplantıya TOFAŞ Üst Yöneticisi (CEO) Kamil Başaran, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, Toyota Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Orhan Özer ve Hyundai Assan Yurtiçi Satış, Satış Sonrası ve Pazarlama Genel Müdürü Ümit Karaarslan katıldı.
Türk otomotiv sektörünün yeni marka yaratma konusunda yeterli teknolojik birikimi ve yetişmiş insan gücünün olduğunun vurgulandığı toplantının ana konularından birini de yeni teşvik paketi oluşturdu. Geçtiğimiz haftalarda açıklanan ve otomotiv alanında da yeni yatırımların önünü açması beklenen teşvik paketinin, olumlu ancak eksikleri olduğu vurgulanırken, otomotivin yol izleyeceği yol haritası değerlendirildi. Hibrit araçlar, otomotivde vergilendirme sistemi, yerli üretim, tasarım ve ihracat konuları panelin ana konuları oldu.
TÜRKİYE’DE HİBRİT ARAÇ ÜRETEBİLİRİZ
Toyota Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Orhan Özer; ‘Türk otomobil pazarı çevre duyarlılığından önce fiyata ardından da tasarıma endeksli. Pazarda çevreci araçlar konusunda vergi desteğiyle bir talep yaratılmalı. Uygun şartlar oluşursa Türkiye’de hibrit araç üretebiliriz, bunu yapacak gücümüz var’ dedi. Türkiye’nin kendi markasını üretecek ve gerçekleştirecek güce sahip olduğunu ve kendisinin de buna inandığını dile getiren Özer; işin zor olan kısmı üretim değil, satış ve pazarlama ayağı. ‘Otomotiv ana ve yan sanayiinin, otomotiv sektöründe bu zamana kadar yaptıkları bundan sonra yapacağının garantisidir. Bu işi bir teşvik kapısı ya da nemalanma kapısı olarak görmemek lazım. Her ticari faaliyetin neticesinde bir karlılık bir netice beklenecektir. Ama bu işin amacına ulaştıktan sonra karlılığın geleceği hedeflenmeli” diye konuştu.
TEŞVİKTE OTOMOTİV MADDESİ YOK
Açıklanan yeni teşvik paketini olumlu karşıladıklarını belirten Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün; ‘Ancak detaylarını indiğimizde bu teşviğin önümüzdeki hedefleri yakalamamız için gerekli alt detaylara sahip olmadığını da görmeye başladık. Yerli otomobil konusu hepimizi yaralıyor. Yüzde 60-70 yerlilik oranını zaten yakaladık. Bu açıdan zaten yerli üretimi yapıyoruz. Yerli markayı nasıl kuracaksınız? Nasıl pazarlayacaksınız? Ekonominin böyle bir şeye ihtiyacı var mı? Bakmak lazım. Ekonomik altyapısı doğru hesaplanmamış, ‘ben yerli otomobil yapacağım yerli marka istiyorum’ diye ortaya çıkmak hiçbir sanayicinin elini altına sokacağı bir taş değil. Öyle olmadığını da herkes biliyor. Olayı popülizmden kurtarmak lazım. Her sabah bugün ne vergi çıktı diye gazetelere bakıyoruz.Teşvik paketini hatmettik ama detaylarını okuyorum, hangi başlıkta olursa olsun otomotive özel bir teşvik yok’ dedi.
HURDA ARAÇLAR SEKTÖR İÇİN BÜYÜK TEHDİT
Türkiye’de otomotiv sektörünün önündeki en büyük tehdit olarak trafikten bir türlü çekilemeyen ömrünü tamamlamış araçları gördüğünü belirten Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu; ‘Vergi avantajları yüzünden trafikten kaldırılamayan araçlar hem çevreye hem de güvenliğe zarar veriyor’ dedi. Türkiye’de üretilen bütün modellerin yerli otomobil sayılacağını dile getiren Tunalıoğlu, aynı zamanda küresel tüm markaların 2010-2013 yılları arasında en az bir modelinin elektrikli olacağını söyledi. Teşvik paketinin yerli otomobil için önemli olduğunun altını çizen Tunaluoğlu; “Teşvikte nakit şartı yok. Önce üreteceksiniz, sonra kazanacaksınız sonra vergiden düşeceksiniz, böyle uzun bir süreç var. Dolayısıyla zaten mevcut bir şirketinizin olması lazım. O yüzden sıfırdan başlayıp yapmanız zaten zor ” dedi.
OTODA TÜRK TASARIMINA GEÇMELİYİZ
1996 yılında yaklaşık 330 bin araç üretimi yapılırken, bugün itibarıyla yaklaşık 1,2 milyon araç üretimi yapıldığını ve üretim kapasitesinin ise 1,5 milyon araç kapasitesine geldiğini belirten TOFAŞ CEO’SU Kamil Başaran; ‘maliyetler üzerinde lojistik ve vergilerin yükü büyük. Diğer bir sorunsa genelde Avrupa pazarlarına bağımlı çalışıyoruz’ dedi. Yerli marka yaratma konusunda ise Başaran, ”Teşvik belirsiz şu anda. Tebliği yok daha. Detayları yok ortada. Bir taraftan yatırım teşviki paralelinde çalışılan Ar-Ge teşviği var. Artık otomobilde kendi tasarımımız olmalı diye düşünüyorum. ‘Made in Turkey’ değil, ‘Dizayn in Turkey’e geçmemiz lazım” diye konuştu.
yapılması beklenen yerli otoda türkiye pazarında fazla raabet görecegine eminim biçok oto markalarının satısı gerıler pıyasadakı özellikle modıfıyelı dogan slx leri dıkkate almanız gerekır zaten ilk üretimde rekor kırar bize avrupa değil yerli gerekır. siz bizden daha ıyı dusunursunuz ama bız sabırsızlıkla beklıyoruz