Vergi teşviki, Cenevre’deki fuara damgasını vurdu
05 Mart 2011Elektrikli otomobillerde ÖTV’nin yüzde 3 ile 15 arasında olmasını öngören taslak, sektör oyuncularını heyecanlandırdı. 40’tan fazla çevreci modelin tanıtıldığı Cenevre Otomobil Fuarı’nda Türkiye’de açıklanan vergi teşvikleri gündem oluşturdu.
Uluslararası markaların tepe yönetimleri, Türk meslektaşlarına taslağın detaylarını sordu. OSD Genel Sekreteri Ercan Tezer, Avrupa’daki gibi çevreye duyarlı otoların tamamını kapsayan vergi avantajlarının daha faydalı olacağını söyledi.
Elektrikli otomobiller konusunda uzun bir süredir beklenen ÖTV oranları geçtiğimiz hafta taslak olarak açıklandı. Buna göre elektrikli otomobillerden alınacak ÖTV oranları gücüne göre üç kategoride değerlendirilerek yüzde 3 ile yüzde 15 arasında belirlendi. Bilinen otomobillerdeki ÖTV oranının minimum yüzde 37 olduğu hesaba katıldığında bu fark destek olarak algılandı. Ancak başta Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) olmak üzere bazı kesimler bunun sektör açısından gelişmeye açık bir uygulama olmadığını dile getirdi. 40’tan fazla çevreci otomobilin tanıtıldığı Cenevre Otomobil Fuarı’nda Türkiye’de açıklanan elektrikli otomobile yönelik vergi oranları gündem oluşturdu. Uluslararası markaların tepe yönetimleri, Türk yöneticilere merakla bu taslağı ve detaylarını sordu.
Fuarda konuyla ilgili açıklamalar yapan OSD Genel Sekreteri Ercan Tezer, bir süre önce çevreci otomobillere yönelik vergi düzenlemeleri konusunda hükümete taslak sunduklarını söyledi. Avrupa’da vergi düzenlemesinin elektrik ya da diğerleri şeklinde yapılmadığını kaydeden Tezer, “Önemli olan, çevreye verilen zararlı gaz oranının azaltılması. Bunu yeni nesil motorla yapana da, hibrid vs. gibi teknolojilerle yapana da teşvik vermek gerekiyor. AB’de bu böyle. Şimdi elektrikliye ayrı vergi var diye satışlar patlayacak değil. Yılda satılacak elektrikli araç sayısı son derece sınırlı olacak. Oysa tüm çevreci araçlara yönelik bir uygulama olsa satışlara önemli oranda etki edebilir.” dedi.
Elektrikli araçlara yönelik ayrı vergi uygulamasının yerli sanayiye önemli bir katkı olduğunu düşünenler kadar, aksini iddia edenler de var. Türkiye’de sadece bir elektrikli otomobil üretileceğini belirten Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Dünyada üretimi başlayan ya da planlanan birçok elektrikli otomobil var. Bunlar da Türkiye’ye gelecek. Bu, yerli üretimi destekleyen bir karar olmuyor bu durumda. Elektrikli henüz altyapısı olmayan bir teknoloji, oysa hibrid vb. teknolojiler de çevreci.” diye konuştu.
Türkiye’ye Amerikan elektrikli spor otomobil Fisker ve Çinli BYD’yi getirmeye hazırlanan BD Otomotiv Başkanı Osman Boyner de, elektrikli otomobillerin bugün gerek altyapı gerekse maliyetler açısından bireysel müşteriden daha çok filo müşterilerine cazip olabileceğini kaydetti. Mazda Avrupa yöneticileri, çevrecilik yaklaşımının elektrikli ile sınırlı tutulmasının doğru bir yaklaşım olmadığını vurgularken İsotlar Grup Genel Müdürü Kurthan Tarakçıoğlu da temsilcisi oldukları Tata’nın elektrikli bir model geliştirmesine ve Türkiye’de düşük vergi alınacak olmasına rağmen bu aracın Türkiye’ye getirilmesi konusunda vaktin oldukça erken olduğu görüşünü belirtti. Tarakçıoğlu da birçok isim gibi elektrikli otomobilde altyapı vs. gibi konularda daha çok yol alınması gerektiğini söyledi. Cenevre’de bir yandan modaya uyularak elektrikli otomobiller vitrine sunuluyor ama bu teknolojinin ancak önümüzdeki 10 yıl içinde yaygınlaşacağı beklentisiyle daha gerçekçi hibrid teknolojiler ön planda tutuluyor. Bursa’da elektrikli Fluence modelini üretmeye hazırlanan Oyak Renault ise bu modelin özellikle yüzde 3 vergi diliminde kalmasını sağlayacak ‘özel vergi’ uygulamasından oldukça memnun.
Memduh Taşlıcalı- Zaman